Habertürkte Karşıt Görüş programına katılan Genel Başkanımız başta Tam Gün Yasası olmak üzere, sağlık sisteminin sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anayasa Mahkemesinin kısmi olarak iptal ettiği Tam Gün Yasasının özü itibariyle vatandaşa hastanelerde tam gün hizmet alabileceği bir sistem olduğunu ifade eden Genel Başkan, Tam Günü bu nedenle desteklediklerini ifade etti.
Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, 21 Temmuz 2010 Çarşamba günü Haber Türk TVde canlı olarak yayınlanan ve gazeteci Balçiçek Pamirin sunduğu Karşıt Görüş programına katılarak, Türkiyedeki sağlık sisteminin geleceğini değerlendirdi. Programa TBMM Sağlık Aile ve Çalışma Komisyonu Başkanı Ak Parti Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl, komisyon üyesi CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan ile Tabipler Odası, Hemşireler Derneği ve Hasta Hakları Derneği temsilcileri de katıldılar.
MUAYENEHANECİLİK İHTİYAÇTAN DOĞMADI
Tam Gün Yasasının en çok tartışılan konusu olan muayenehanelerin devamı konusunda çarpıcı açıklamalarda bulunan Genel Başkanımız, muayenehaneciliğin bir ihtiyaçtan doğmadığının altını çizerek, Bize göre kamuda çalışan hekimlerin ait olduğu yer hastanelerdir. Üniversitelerdeki öğretim görevlilerinin ait oldukları yer üniversite hastaneleri ve tıp fakültelerindeki derslikler olmalıdır. Bize göre tartışılması gereken muayenehaneciliğin geleceği değil, hekim ve hekim dışı sağlık çalışanlarının çalışma hak ve koşullarının iyileştirilmesi olmalıdır dedi.
DÖNER SERMAYE DAĞILIMINDA ADALET SAĞLANMALIDIR
Sağlık hizmetinin verimli yürütülmesi sürecinde yaşanan adaletsizlikleri de gündeme getiren Genel Başkan, konunun sadece hekim veya hekim dışı personeli değil, tüm toplumu ilgilendirdiğine dikkat çekti.
2004 yılından bu yana uygulanan performans sistemiyle sağlık çalışanlarının şartlarında belli iyileştirmeler olduğunu ifade eden Kaçar, çalışanlara ödenen ücretlerdeki adaletsizliklerin çalışma barışını bozduğunu söyleyerek, sabit gelirin toplam gelirin ancak yüzde 25i kadar olmasını da eleştirdi.
Kaçar, sağlık çalışanlarının özellikle de hekimlerin toplam gelirlerinde sabit gelirin yüzde 25, performans gelirinin de yüzde 75 olduğunu hatırlatarak, sabit gelirin yüzde 75 olması önerisinde bulundu. Döner sermaye gelirlerinin dağıtımında da büyük adaletsizliklerin olduğunu kaydeden Genel Başkan, Anayasa Mahkemesi döner sermaye ile ilgili maddeyi de bildiğiniz gibi iptal etmiş ve yeni bir düzenleme yapılması için hükümete 9 ay süre tanımıştır. Bu iptal var olan adaletsizliğin giderilmesinde bir fırsat olarak kullanılmalıdır. Döner sermaye tavan oranlarındaki adaletsizlik düzeltilmeli, döner sermaye gelirleri emekliliğe yansımalıdır dedi.
Genel Başkan Sağlık hizmetlerinde çağdaş ve sürdürülebilir gelecek hedefleniyorsa, öncelikle bu sistemi taşıyan sağlık çalışanlarının güveninin kazanılmasını ve gelecek endişelerinin giderilmesini sağlayacak tedbirler alınmalıdır şeklinde konuştu.
RADYOLOJİ ÇALIŞANLARI GÖZ ARDI EDİLDİ
Tam Gün Yasası ile radyoloji çalışanlarının çalışma süresinin 25 saatten 35 saate çıktığını hatırlatan Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, Türkiyedeki radyoloji ünitelerinin büyük çoğunluğu çalışan güvenliği standartlarını taşımazken, haftalık çalışma süresi yükseltilerek radyoloji çalışanlarının sağlığı tehlikeye atılmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından radyoloji çalışanlarının sağlığı muayenehanelerin varlığı kadar maalesef dikkate değer görülmemiştir. Bu düzenleme iptal edilmeliydi açıklamasında bulundu.
TEMEL SORUNLARI STATÜKO DEĞİL, YÖNETİŞİM MODELİ ÇÖZER
Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, programın sonunda, sağlık sisteminin sorunlarının çözümü için yaşasın-kahrolsun sloganlarının sığlığından kurtulmak gerektiğini belirterek şunları söyledi:
Sağlık sisteminin idari, ekonomik ve politik yönetiminde paylaşımcı bir modele ihtiyaç bulunmaktadır. Sorunları birilerini suçlayarak gündemde tutma kısırlığına sağlık sisteminin tahammülü kalmamıştır. Artık Türkiyenin geçmişte boşa harcadığı enerjiden ders çıkarma zamanı geldiğini düşünüyorum. Kamu veya sivil tüm kuruluşlar asli mecralarında kalarak Türkiyenin gelecek projeksiyonunda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri gerektiğine inanıyoruz. Biz bu noktada yönetişim modelini önemsiyor ve bürokratik geleneğin paylaşımcı modele karşı direncini üretkenlik ve çözüm parolasıyla kırmaya çalışıyoruz.